Daily Archives: 3 Temmuz 2014

Aşk ve Şehvet Üzerine

Standard

kirmizi-gul-31

Ey Ademoğlu! Eğer Allah’a kul olmazsan onurunu ayaklar altına alırsın. Bağnazlık ve dogmalardan kurtulamazsın. Ya çoğunluğun algılarını tanrı edinirsin ya da egonun…

Allah’ın hududuna riayet etmek, aşmamak demek onuruna sahip çıkmak demektir. Yoksa onun bunun uydurduğu dindeki hudutları Allah’ın hududu sanmak aynı çukura tekrar düşmek demektir.

İnsan ne kadar garip bir varlık. Kendimizi ne kadar salakça fikirlerle manipüle ediyoruz. Ayetler çağıldıyor zihnimde;

“Asra yemin olsun ki insan hüsrandadır” (Kuran 103/1, 2)

“İnsan cimridir”

“İnsan cahildir”

“İnsan nankördür”

Kendi onurunu kendi ayakları altına almak nasıl bir şey ya Rab!

Bir saçmalığa bütün dünya inansa o eylemin saçmalığı ortadan kalkar mı? Varlık sessiz bir haykırışla “Bu, onursuzluktur!” demeye devam ediyor, zira…

Fussilet suresinin son ayetlerinde afakta ve enfüste Allah’ın ayetlerinin apaçık ortaya çıkacağı/çıkmakta olduğu anlatılmakta… (Kuran 41/53)

Ey Ademoğlu! Eğer Allah’a kul olmazsan onurunu ayaklar altına alırsın. Bağnazlık ve dogmalardan kurtulamazsın. Ya çoğunluğun algılarını tanrı edinirsin ya da egonun…

Allah’ın hududuna riayet etmek, aşmamak demek onuruna sahip çıkmak demektir. Yoksa onun bunun uydurduğu dindeki hudutları Allah’ın hududu sanmak aynı çukura tekrar düşmek demektir.

Bakar mısınız şu manipülasyona?; Kadınlar bedenlerinin çok kutsal olduğuna inanıyor. Onlara duyulan aşkın bedenlerine sahip olabilmek için olduğu salaklığına iman edebiliyor. Bütün tavırlarını bu imanları üzerine kurup onursuzluktan onursuzluğa yelken açıyor. Erkekler kendilerine verilen “aşk” emanetinin yuvarlak hatlar ve bir delikten ibaret “vuslat” olduğunu sanıyor. Bu salaklıkların insanı ulaştırdığı şey; “onursuzluk” oluyor işte…

Kimi bu alâkın bundan ibaret olduğunu sanıp arzularını gömüyor ya da gömdüğünü sanıyor. Kimi alabildiğine arzularının peşinde koşuyor. Aynada bir”hayvan” görüyor. Halbuki hayvan bile değil… Arzularını gömdüğünü sanan ise şehvetini hayatın başka alanlarına boca ediyor ve kendini aşağıladığı gibi kadını da aşağılıyor. Kimi bu sırrı fark etmenin şehvetine takılıyor. Yine onur ayaklar altında…

Yok mu ya Rab! bu manipülasyonun sonu…

“Rabbim şeytanların fısıltılarından sana sığınırım. Yanımda bulunmalarından sana sığınırım, Rabbim!” (Kuran 23/97, 98)

Naçizane, 28.11.2013

Ölümden Sonra Dirilme

Standard

Öldükten sonra dirilme

Ölümden sonra dirilmeye/yeniden dirilmeye iman etmemek; aynı zamanda en iyi/en güzel tasvirinin olmaması, umudun olmaması, Allah’sız bir hayat demektir.

Ölüyü diriltebilen sadece Allah’tır. Allah’tan gayrısından umut eden, umut ettiği şeyle yüzleştikçe asıl aradığının o olmadığını anlar, hayal kırıklığı yaşar, depresyona girer. Bu kabz halinden insanı çıkarabilecek yegâne şey; Allah’ın ölüleri dirilteceği inancıdır. Ölü gönülleri Allah diriltebilir ancak. Kendi cehennemine koşar adım giden insan nihayetinde “zebun” olacaktır. Çünki cehennemin karakteri “zebani” ile şekillenmiştir. Cehennem; ne yürüten ne durduran, ne öldüren ne de kaldıran bir durumdur, aslında. Yani “felçsindir”.

Allah’tan gayrısından umudunu yitiren insan son bir gayretle Allah’a çevirir yüzünü… Ve döndüğü kadar Rabbine; canlanır, ölü iken dirilir…

Zira; Ölüleri dirilten Allah’tır sadece…

Naçizane, 03.12.2013